http://www.koreanwikiproject.com/wiki/index.php?title=TTMIK_seviye_6_ders_24&feed=atom&action=historyTTMIK seviye 6 ders 24 - Revision history2024-03-29T14:04:39ZRevision history for this page on the wikiMediaWiki 1.22.4http://www.koreanwikiproject.com/wiki/index.php?title=TTMIK_seviye_6_ders_24&diff=28092&oldid=prevEsmara: Created page with "İngilizcede bir eylemi ya da durumu vurgulamak istediğinizde ya fiile tonlamada daha vurgu yaparak ya da fiilin önüne "do" kelimesini ekleyerek yaparsınız. <b><font co..."2013-02-22T18:59:00Z<p>Created page with "İngilizcede bir eylemi ya da durumu vurgulamak istediğinizde ya fiile tonlamada daha vurgu yaparak ya da fiilin önüne "do" kelimesini ekleyerek yaparsınız. <b><font co..."</p>
<p><b>New page</b></p><div>İngilizcede bir eylemi ya da durumu vurgulamak istediğinizde ya fiile tonlamada daha vurgu yaparak ya da fiilin önüne "do" kelimesini ekleyerek yaparsınız.<br />
<br />
<br />
<b><font color=blue>Örnek 1</font></b><br><br />
<br />
A: Kolay değil.<br />
<br />
B: Hayır KOLAY!<br />
<br />
<br />
<b><font color=blue>Örnek 2</font></b><br><br />
<br />
A: Neden oraya gitmedin?<br />
<br />
B: GİTTİM ama erken döndüm.<br />
<br />
<br />
<b><font color=blue>Örnek 3</font></b><br><br />
<br />
A: Yapabileceğini düşünüyor musun?<br />
<br />
B: YAPABİLİRİM ama yapmak istemiyorum.<br />
<br />
<br />
<b><font color=DeepSkyBlue>Bu dersimizde Korece'de bunları nasıl ifade edeceğimize bakalım.</font></b><br><br />
<br />
Bunu yapmanın en basit yolu tonlamayı değiştirmektir.<br />
<br />
A: 왜 안 했어요? (oe an hes-so-yo?) = Neden yapmadın?<br />
<br />
B: 했어요! (hes-so-yo!) = YAPTIM!<br />
<br />
Yukarıdaki diğer kişiyle uzlaşamadığınız/aynı fikirde olmadığınız ya da farklı gerçekleri sunduğunuz zamandır. <br />
<br />
Ama cümlemize bazı durumlar/şartlar eklemek istiyorsanız ve "Yaptım ama..." ya da "Seviyorum ama.." demek istiyorsanız farklı bir fiil son eki kullanmanız gereklidir.<br />
<br />
<br />
<b><font color=blue>Örnek 1</font></b><br><br />
<br />
A: So you didn’t even do it? (Bunu bile mi yapmadın?)<br />
<br />
B: I did!! I DID do it, but I had some help. (Yaptım!!!YAPTIM ama biraz yardım aldım.)<br />
<br />
<br />
<b><font color=blue>Örnek 2</font></b><br><br />
<br />
A: Can you do it? (Bunu yapabilir misin?)<br />
<br />
B: I COULD do it, but I don’t want to do it. (YAPABİLİRİM ama yapmak istemiyorum.)<br />
<br />
<br />
<b><font color=DeepSkyBlue>Şimdi Korece'de bunları nasıl ifade edeceğimize bakalım.</font></b><br />
<br />
Anahtar <b><font color=deeppink>“-기는”</font></b>' dır. Bu isimleştirme eki -기 ayrıca konu eki -는'dır. Konu eki zıtlığı göstermek için kullanılır.<br />
<br />
<b><font color=blue>Örnek 1</font></b><br><br />
<br />
갔어요. (kas-so-yo.) = Gittim.<br />
<br />
→ 가기는 갔어요. (ka-gi-nın kas-so-yo.) = GİTTİM ama… (Gitmesine gittim.)<br />
<br />
→ 가기는 했어요. (ka-gi-nın hes-so-yo.) = GİTTİM ama...<br />
<br />
→ 가기는 갔는데, 일찍 왔어요. (ka-gi-nın kan-nın-de il-çig was-so-yo.) = GİTTİM ama erken geldim. (GİTMESİNE GİTTİM ama…)<br />
<br />
→ 가기는 갈 거예요. (ka-gi-nın kal ko-ye-yo.) = Gideceğim ama… (Gitmesine gideceğim.)<br />
<br />
<br />
<b><font color=blue>Örnek 2</font></b><br><br />
<br />
봤어요. (poas-so-yo.) = Gördüm.<br />
<br />
→ 보기는 봤어요. (po-gi-nın po-as-so-yo.) = Gördüm ama … (Görmesine gördüm.)<br />
<br />
→ 보기는 했어요. (po-gi-nın hes-so-yo.) = GÖRDÜM ama …<br />
<br />
→ 보기는 봤는데 기억이 안 나요. (po-gi-nın poan-nın-de ki-o-gi an na-yo.) = GÖRDÜM ama hatırlamıyorum. (GÖRMESİNE GÖRDÜM ama…)<br />
<br />
<br />
"YAPABİLİRİM ama…" nasıl denir<br />
<br />
Birşeyi yapabildiğinizi söylemek için -(으)ㄹ 수 있다 yapısını kullanırsınız. Ama burada -(으)ㄹ 수 bir İSİM GRUBU'dur kelime anlamı "birşey yapmak için yol" ya da "olasılık/yetenek" 'dir Tekrar isim haline getirmeden SADECE konu ekini kullanabilirsiniz. Zaten bu bir isimdir. <br />
<br />
할 수 있어요. (hal su is-so-yo.) = Yapabilirim.<br />
<br />
→ 할 수는 있어요. (hal su-nın is-so-yo.) = YAPABİLİRİM ama…<br />
<br />
→ 할 수는 있는데, 안 하고 싶어요. (hal su-nın in-nın-de an ha-go şip-po-yo.) = YAPABİLİRİM ama yapmak istemiyorum.<br />
<br />
→ 할 수는 있는데, 조건이 있어요. (hal su-nın in-nın-de co-go-ni is-so-yo.) = YAPABİLİRİM ama bir şartım var. <br />
<br />
<br />
<b><font color=blue>Daha Fazla Örnek Cümle</font></b><br><br />
<br />
1. 어제 친구를 만나기는 했는데, 금방 헤어졌어요.<br />
<br />
(o-ce çin-gu-rıl man-na-gi-nın hen-nın-de kım-pang he-oc-yos-so-yo.)<br />
<br />
Dün arkadaşımla buluştum ama çabucak/kısa sürede ayrıldık.<br />
<br />
<br />
2. 시간 맞춰서 도착하기는 했는데, 준비를 못 했어요.<br />
<br />
(şi-gan mat-çuo-so to-çag-ha-gi-nın hen-nın-de cug-bi-rıl hes-so-yo.)<br />
<br />
Zamanında vardım ama hazırlanamadım.<br />
<br />
<br />
3. 읽기는 읽었는데 이해가 안 돼요.<br />
<br />
(il-gi-nın il-gon-nın-de i-he-ga an toe-yo.)<br />
<br />
Okumasına okudum ama anlamadım.<br />
<br />
<br />
4. 좋기는 좋은데, 너무 비싸요.<br />
<br />
(co-gi-nın co-ın-de no-mu pis-sa-yo.)<br />
<br />
Güzel olmasına güzel ama pahalı.<br />
<br />
<br />
5. 맛있기는 맛있는데, 좀 짜요.<br />
<br />
(ma-şit-gi-nın ma-şin-nın-de com ça-yo.)<br />
<br />
Lezzetli olmasına lezzetli ama biraz tuzlu.<br />
<br />
{{TTMIK bottom/tr}}</div>Esmara