Difference between revisions of "TTMIK seviye 8 ders 1"

From Korean Wiki Project
Jump to: navigation, search
(Created page with "İleri Deyimsel İfade serisinin ilk dersine hoş geldiniz! Bu diziyle çalışarak, belirli bir Korece kelimeye dayanan ve günlük Korece sohbetlerinde kullanılan birçok d...")
 
 
(One intermediate revision by one user not shown)
Line 1: Line 1:
 
İleri Deyimsel İfade serisinin ilk dersine hoş geldiniz! Bu diziyle çalışarak, belirli bir Korece kelimeye dayanan ve günlük Korece sohbetlerinde kullanılan birçok deyimsel ifadeyi öğreneceksiniz. Bu seride tanıtılan ifadeleri tam olarak anlamak ve kullanmak için, cümlenin gramer yapısını anlamanız çok önemlidir. Aşina olmadığınız bir gramer noktasıyla karşılaştığınızda, lütfen geri dönün ve ilgili dersleri gözden geçirin.
 
İleri Deyimsel İfade serisinin ilk dersine hoş geldiniz! Bu diziyle çalışarak, belirli bir Korece kelimeye dayanan ve günlük Korece sohbetlerinde kullanılan birçok deyimsel ifadeyi öğreneceksiniz. Bu seride tanıtılan ifadeleri tam olarak anlamak ve kullanmak için, cümlenin gramer yapısını anlamanız çok önemlidir. Aşina olmadığınız bir gramer noktasıyla karşılaştığınızda, lütfen geri dönün ve ilgili dersleri gözden geçirin.
  
Anahtar Kelime
+
Anahtar Kelime
눈 = Göz
+
눈 = Göz
  
1. 눈이 높다 = Seçici olmak, gözü yükseklerde
+
1. 눈이 높다 = Seçici olmak, gözü yükseklerde
 
+
(높다 = Yüksek olmak)
(높다 = Yüksek olmak)
+
  
 
→ 눈 이 높다 kelimenin tam anlamıyla "gözlerin yüksek" anlamına gelir, ancak Korece'de gözlerinin 높다 olduğunu söylersen, bu basitçe şeyler veya insanlar için yüksek standartların olduğu anlamına gelir. Birisi çıkmak istediği kişi türü veya satın almak istediği şeyler konusunda çok seçici olduğunda, “눈 이 높다” diyebilirsiniz.
 
→ 눈 이 높다 kelimenin tam anlamıyla "gözlerin yüksek" anlamına gelir, ancak Korece'de gözlerinin 높다 olduğunu söylersen, bu basitçe şeyler veya insanlar için yüksek standartların olduğu anlamına gelir. Birisi çıkmak istediği kişi türü veya satın almak istediği şeyler konusunda çok seçici olduğunda, “눈 이 높다” diyebilirsiniz.
  
저 눈 안 높아요. 저는 그냥 성격 좋은 사람이면 다 좋아요
 
(= Seçici değilim. İyi bir kişiliğe sahip olan herkes benim için iyidir.)
 
  
 +
저 눈 안 높아요. 저는 그냥 성격 좋은 사람이면 다 좋아요
  
2. 눈 밖에 나다 = kötü tarafa geçmek, gözden düşmek)
+
(= Seçici değilim. İyi bir kişiliğe sahip olan herkes benim için iyidir.)
  
(밖에 = bir şeyin dışında / 나다 = dışarı çıkmak, dışarda kalmak)
+
 
 +
2. 눈 밖에 나다 =  kötü tarafa geçmek, gözden düşmek)
 +
(밖에 = bir şeyin dışında / 나다 = dışarı çıkmak, dışarda kalmak)
  
 
→ Bir kişiyi kızdıracak bir şey yaptığınızda ve bu kişi artık sizi pek sevmediğinde, diğer insanlara kıyasla bazı dezavantajlarınız olabilir. Bu durumda, birinin gözlerinin "dışında" olduğunuzu, yani kişinin size yardım etmekten veya size herhangi bir fayda sağlamaktan mutlu olmayacağı anlamına gelir.
 
→ Bir kişiyi kızdıracak bir şey yaptığınızda ve bu kişi artık sizi pek sevmediğinde, diğer insanlara kıyasla bazı dezavantajlarınız olabilir. Bu durumda, birinin gözlerinin "dışında" olduğunuzu, yani kişinin size yardım etmekten veya size herhangi bir fayda sağlamaktan mutlu olmayacağı anlamına gelir.
  
저는 지각을 많이 해서, 선생님 눈 밖에 났어요.
 
(= Sık sık geç kalıyorum, bu yüzden öğretmenim benden hoşlanmıyor.)
 
  
 +
저는 지각을 많이 해서, 선생님 눈 밖에 났어요.
  
3. 눈 을 붙이다 = biraz uyumak için; kestirmek
+
(= Sık sık geç kalıyorum, bu yüzden öğretmenim benden hoşlanmıyor.)
  
(붙이다 = yapıştırmak; şeyleri birbirine yapıştırmak için)
+
 
 +
3. 눈 을 붙이다 = biraz uyumak için; kestirmek
 +
(붙이다 = yapıştırmak; şeyleri birbirine yapıştırmak için)
  
 
→ Kestirirken “눈 을 붙이다” ifadesini kullanabilirsiniz. Birebir çeviri "gözlerini birbirine yapıştırmaktır", ama aslında "göz kapaklarını yapıştırmak" anlamında daha yakındır, yani uyumak demektir.
 
→ Kestirirken “눈 을 붙이다” ifadesini kullanabilirsiniz. Birebir çeviri "gözlerini birbirine yapıştırmaktır", ama aslında "göz kapaklarını yapıştırmak" anlamında daha yakındır, yani uyumak demektir.
 
Bu, çok yaygın olarak gece uyumak için kullanılmaz.
 
Bu, çok yaygın olarak gece uyumak için kullanılmaz.
  
피곤 하면 눈 좀 붙여 요. 나중에 깨워 줄 게요.
 
(= Yorgunsan biraz uyu. Seni daha sonra uyandırırım.)
 
  
 +
피곤 하면 눈 좀 붙여 요. 나중에 깨워 줄 게요.
  
4. 눈빛 만 봐도 알 수 있다 = tek bakışta anlayabilir
+
(= Yorgunsan biraz uyu. Seni daha sonra uyandırırım.)
(빛 = ışık, 보다 = görmek, 알다 = bilmek)
+
 
 +
 
 +
4. 눈빛 만 봐도 알 수 있다 = tek bakışta anlayabilir
 +
(빛 = ışık, 보다 = görmek, 알다 = bilmek)
  
 
→ Bir kişinin sadece gözlerine bakarak size ne söylemek istediğini veya söylemek istediğini otomatik olarak anladığınızda, 눈빛 만 봐도 알 수 있다 diyebilirsiniz. 눈빛 kelimesi kelimenin tam anlamıyla kişinin gözlerinden çıkan ışığa değil, daha çok birinin bir şeye bakma şekline veya gözlerden hissedebileceğiniz duyguya atıfta bulunur.
 
→ Bir kişinin sadece gözlerine bakarak size ne söylemek istediğini veya söylemek istediğini otomatik olarak anladığınızda, 눈빛 만 봐도 알 수 있다 diyebilirsiniz. 눈빛 kelimesi kelimenin tam anlamıyla kişinin gözlerinden çıkan ışığa değil, daha çok birinin bir şeye bakma şekline veya gözlerden hissedebileceğiniz duyguya atıfta bulunur.
  
말 안 해도, 눈빛 만 봐도 알 수 있어요.
 
(= Söylemeseniz bile, sadece gözlerinize bakarak anlayabilirim.)
 
  
 +
말 안 해도, 눈빛 만 봐도 알 수 있어요.
  
+
(= Söylemeseniz bile, sadece gözlerinize bakarak anlayabilirim.)
5. 눈 앞 이 캄캄 하다 = nereden başlayacağınızı bilmemek; umutsuz olmak
+
  
(앞 = ön, 캄캄 하다 = karanlık; zifiri siyah olacak)
+
 
 +
 +
5. 눈 앞 이 캄캄 하다 = nereden başlayacağınızı bilmemek; umutsuz olmak
 +
(앞 = ön, 캄캄 하다 = karanlık; zifiri siyah olacak)
  
 
→ Gözlerinizin önünde karanlık olduğunda göremezsiniz; göremediğinizde paniğe kapılacaksınız. Ne yapacağınızı bilmediğiniz veya bundan kurtulmanın bir yolunu bulamadığınız bir durumla karşılaştığınızda,
 
→ Gözlerinizin önünde karanlık olduğunda göremezsiniz; göremediğinizde paniğe kapılacaksınız. Ne yapacağınızı bilmediğiniz veya bundan kurtulmanın bir yolunu bulamadığınız bir durumla karşılaştığınızda,
 
눈 앞 이 캄캄 하다 diyorsun.
 
눈 앞 이 캄캄 하다 diyorsun.
  
눈 앞 이 캄캄 했었는데, 석진 씨 가 도와 줬어요.
 
(= Sorunu nasıl çözeceğimi bilmediğim için panik içindeydim ama 석진 bana yardım etti.)
 
  
 +
눈 앞 이 캄캄 했었는데, 석진 씨 가 도와 줬어요.
 +
 +
(= Sorunu nasıl çözeceğimi bilmediğim için panik içindeydim ama 석진 bana yardım etti.)
 +
 +
 +
6. 눈썰미 가 좋다 = bir şeyleri hızlı öğrenmek; işleri hızlı toplamak
 +
(좋다 = iyi olmak)
  
6. 눈썰미 가 좋다 = bir şeyleri hızlı öğrenmek; işleri hızlı toplamak
+
눈썰미, bir şeyin nasıl yapıldığını sadece bir başkasının yaptığına bakarak öğrenme veya anlama yeteneğini ifade eder.
 +
Örneğin, bir kişi bir Kore yemeği pişirmeyi esas olarak başkalarını izleyerek öğrenebilirse, ya da biri gördüklerini taklit ederek çok hızlı bir dans hareketi yakalayabildiğinde, o kişinin 눈썰미 konusunda iyi olduğunu söyleyebilirsiniz.
  
(좋다 = iyi olmak)
 
  
눈썰미, bir şeyin nasıl yapıldığını sadece bir başkasının yaptığına bakarak öğrenme veya anlama yeteneğini ifade eder. Örneğin, bir kişi bir Kore yemeği pişirmeyi esas olarak başkalarını izleyerek öğrenebilirse,
+
한 번만 보고 어떻게 따라 해요? 눈썰미 가 좋으시 네요.
ya da biri gördüklerini taklit ederek çok hızlı bir dans hareketi yakalayabildiğinde, o kişinin 눈썰미 konusunda iyi olduğunu söyleyebilirsiniz.
+
  
한 번만 보고 어떻게 따라 해요? 눈썰미 가 좋으시 네요.
+
(= Hareketleri sadece onlara bir kez bakarak nasıl takip ediyorsunuz? İşleri çok hızlı anlıyorsunuz!)
(= Hareketleri sadece onlara bir kez bakarak nasıl takip ediyorsunuz? İşleri çok hızlı anlıyorsunuz!)
+

Latest revision as of 02:34, 4 February 2021

İleri Deyimsel İfade serisinin ilk dersine hoş geldiniz! Bu diziyle çalışarak, belirli bir Korece kelimeye dayanan ve günlük Korece sohbetlerinde kullanılan birçok deyimsel ifadeyi öğreneceksiniz. Bu seride tanıtılan ifadeleri tam olarak anlamak ve kullanmak için, cümlenin gramer yapısını anlamanız çok önemlidir. Aşina olmadığınız bir gramer noktasıyla karşılaştığınızda, lütfen geri dönün ve ilgili dersleri gözden geçirin.

Anahtar Kelime
눈 = Göz
1. 눈이 높다 = Seçici olmak, gözü yükseklerde
(높다 = Yüksek olmak)

→ 눈 이 높다 kelimenin tam anlamıyla "gözlerin yüksek" anlamına gelir, ancak Korece'de gözlerinin 높다 olduğunu söylersen, bu basitçe şeyler veya insanlar için yüksek standartların olduğu anlamına gelir. Birisi çıkmak istediği kişi türü veya satın almak istediği şeyler konusunda çok seçici olduğunda, “눈 이 높다” diyebilirsiniz.


저 눈 안 높아요. 저는 그냥 성격 좋은 사람이면 다 좋아요

(= Seçici değilim. İyi bir kişiliğe sahip olan herkes benim için iyidir.)


2. 눈 밖에 나다 =  kötü tarafa geçmek, gözden düşmek)
(밖에 = bir şeyin dışında / 나다 = dışarı çıkmak, dışarda kalmak)

→ Bir kişiyi kızdıracak bir şey yaptığınızda ve bu kişi artık sizi pek sevmediğinde, diğer insanlara kıyasla bazı dezavantajlarınız olabilir. Bu durumda, birinin gözlerinin "dışında" olduğunuzu, yani kişinin size yardım etmekten veya size herhangi bir fayda sağlamaktan mutlu olmayacağı anlamına gelir.


저는 지각을 많이 해서, 선생님 눈 밖에 났어요.

(= Sık sık geç kalıyorum, bu yüzden öğretmenim benden hoşlanmıyor.)


3. 눈 을 붙이다 = biraz uyumak için; kestirmek
(붙이다 = yapıştırmak; şeyleri birbirine yapıştırmak için)

→ Kestirirken “눈 을 붙이다” ifadesini kullanabilirsiniz. Birebir çeviri "gözlerini birbirine yapıştırmaktır", ama aslında "göz kapaklarını yapıştırmak" anlamında daha yakındır, yani uyumak demektir. Bu, çok yaygın olarak gece uyumak için kullanılmaz.


피곤 하면 눈 좀 붙여 요. 나중에 깨워 줄 게요.

(= Yorgunsan biraz uyu. Seni daha sonra uyandırırım.)


4. 눈빛 만 봐도 알 수 있다 = tek bakışta anlayabilir
(빛 = ışık, 보다 = görmek, 알다 = bilmek)

→ Bir kişinin sadece gözlerine bakarak size ne söylemek istediğini veya söylemek istediğini otomatik olarak anladığınızda, 눈빛 만 봐도 알 수 있다 diyebilirsiniz. 눈빛 kelimesi kelimenin tam anlamıyla kişinin gözlerinden çıkan ışığa değil, daha çok birinin bir şeye bakma şekline veya gözlerden hissedebileceğiniz duyguya atıfta bulunur.


말 안 해도, 눈빛 만 봐도 알 수 있어요.

(= Söylemeseniz bile, sadece gözlerinize bakarak anlayabilirim.)


5. 눈 앞 이 캄캄 하다 = nereden başlayacağınızı bilmemek; umutsuz olmak
(앞 = ön, 캄캄 하다 = karanlık; zifiri siyah olacak)

→ Gözlerinizin önünde karanlık olduğunda göremezsiniz; göremediğinizde paniğe kapılacaksınız. Ne yapacağınızı bilmediğiniz veya bundan kurtulmanın bir yolunu bulamadığınız bir durumla karşılaştığınızda, 눈 앞 이 캄캄 하다 diyorsun.


눈 앞 이 캄캄 했었는데, 석진 씨 가 도와 줬어요.

(= Sorunu nasıl çözeceğimi bilmediğim için panik içindeydim ama 석진 bana yardım etti.)


6. 눈썰미 가 좋다 = bir şeyleri hızlı öğrenmek; işleri hızlı toplamak
(좋다 = iyi olmak)

→ 눈썰미, bir şeyin nasıl yapıldığını sadece bir başkasının yaptığına bakarak öğrenme veya anlama yeteneğini ifade eder. Örneğin, bir kişi bir Kore yemeği pişirmeyi esas olarak başkalarını izleyerek öğrenebilirse, ya da biri gördüklerini taklit ederek çok hızlı bir dans hareketi yakalayabildiğinde, o kişinin 눈썰미 konusunda iyi olduğunu söyleyebilirsiniz.


한 번만 보고 어떻게 따라 해요? 눈썰미 가 좋으시 네요.

(= Hareketleri sadece onlara bir kez bakarak nasıl takip ediyorsunuz? İşleri çok hızlı anlıyorsunuz!)